RÖPORTAJLAR:
hakaner6060@gmail.com
BIZDEN HABERLER
MÜGE ANLI İLE TATLI SERT KONUŞTUK
Haber Kaynak:http://tokatgundem.com.tr/muge-anli-ile-tatli-sert-konustuk/24855/
Tokat, Reşadiyeli Değer Dergisi Yayın Koordinatörü Hakan Erdem ATV Ekranlarında yayınlanan Tatlı Sert programının sunucusu Müge Anlı ile röportaj yaptı.
Birçok programı geride bırakan bir reyting ile 11 sezondur yayında olan ve başarılı çalışmalarıyla adından söz ettiren Müge Anlı ile Hakan Erdem’in yaptığımız özel röportaj siz değerli okurlarımızla...
Erdem- Kendinizden bahseder misiniz?
Müge Anlı- İstanbul'da dünyaya geldim. Çocukluğum Suriçi’nde Fatih’te geçti. Öğretmen annemin de etkisiyle disiplinli bir eğitim hayatım oldu. Anne ve babam için en önemli hedef çocuklarının iyi bir eğitim almasıydı. Devlet okullarında okudum. Geriye dönüp baktığımda iyi bir eğitim aldığımı düşünüyorum.
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde aldığım eğitimin de etkisiyle gazeteciliğe yöneldim ve daha okul yıllarında çalışmaya başladım. Benim okuduğum yıllarda, erken iş hayatına atılmak gazetecilik için önemli kabul edilirdi. Özel televizyonların birbiri ardına açılmaya başlandığı bu dönemde Kanal 6 televizyonuna girdim. Zamanın en iddialı kanallarından biriydi ve benim için çok önemli bir tecrübe oldu. Okumayı, yeni şeyler keşfetmeyi ve müzikle ilgilenmeyi seviyorum. Hobilerime vakit ayırmak beni mutlu ediyor, dinlendiriyor. Çok yoğun bir tempoda çalışmanın da etkisiyle planlı ve disiplinli bir hayatım olduğunu söyleyebilirim.
Erdem- Mesleğe nasıl başladınız? Mesleki ilkelerinizde en çok neye dikkat edersiniz? Müge Anlı- Mesleğe başladığım yıllar özel televizyonların kuruluş dönemi olduğu için şanslıydım. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde eğitimim devam ederken, Kanal 6’nın yolunu tuttum. Çok istekli ve kararlı gördükleri için fırsat tanıdılar ve profesyonel anlamda ilk iş yerim de burası oldu. O gün başlayan hikayede neredeyse 25 yıldır yazılı ve görsel basında görev alıyorum, şimdi ise bildiğiniz gibi hafta içi her gün ATV ekranlarında canlı olarak yayınlanan programımı hazırlıyor ve sunuyorum.
Erdem- Eğitiminize önem veriyorsunuz. Hangi bölümleri bitirdiniz?
Müge Anlı- Lisans eğitimimi Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde, yüksek lisans eğitimimi ise Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladım. Hayat boyu eğitime inanan biriyim. Üniversiteyi bitirdim, artık dönüp geriye bakmama gerek yok gibi bir anlayışım hiç olmadı. Aksine kendimi yetiştirmek için eğitimin sürekliliğine inanıyorum. Kendimi hep üniversite öğrencisi diye tanımlasam yanlış olmaz. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Tarih okudum. Yine aynı üniversitede Sosyoloji bölümü birinci sınıf öğrencisiyim. Devamının gelmesini ümit ediyorum.
Erdem- Tatlı sert programınız ile 11. yılınızdasınız. Başarınızın sırrı sizce nedir?
Müge Anlı- Başarılı bulduğunuz için teşekkür ederim. 3 bin programı geride bıraktık neredeyse. Ben başarıyı getiren şeylerin özveri, disiplin, çalışma ve samimiyet duygusu olduğunu düşünüyorum. Çok çalışıyor çok araştırıyor ve yeniliklere açık bir şekilde hareket ediyoruz.
Kariyerim boyunca hiçbir dönem sadece kamera karşısına geçip sunuculuk yapmadım. İçinde olduğum her programın hem hazırlanmasında hem de sunumunda görev yaptım. O yüzden programın her aşamasıyla ilgileniyorum. İyi bir takım kaptanı olmaya çalışıyorum.
Erdem- Programda birçok karanlıkta kalan olayları ortaya çıkarıyorsunuz. Müthiş bir ekibiniz var. Ekibiniz ve programınız için neler söylemek istersiniz?
Müge Anlı- Yıllar içinde o kadar çok olaya ve sıra dışı işlere şahit olduk ki hayata bakış açımız değişti. Yaşadıklarımız ve şahitliklerimiz programla birlikte bizleri de değiştiriyor. Bu programla binlerce yaşamın bir parçası olduk. Yine binlerce insanın hiç bilmediğimiz dünyalarını fark ettik. Ekrana yansıyanlar kadar yansımayanların da olduğunu bilmelisiniz. Zor hayatları, güç koşulları ve travmatik olayları her yönüyle incelemek, araştırmak hiç de kolay değil. Bunun için sadece sabır göstermek yetmiyor, aynı zamanda inanılmaz bir disiplin ve mücadele de vermelisiniz.
Herhangi bir kayıp veya ölüm ile sonuçlanan olaylarda programınıza başvuruyorlar. Suçluyu bulmak üzere mutlaka bir tahmininiz oluyor. Karşıdaki insanın hangi beden dili sizce kendini ele verdiriyor. Çünkü genelde suçlu o diye düşündüğünüz insan hakikaten suçlu çıkabiliyor. Öncelikle şunu dile getirmek isterim ki, ekran başında bizleri izleyen milyonlarca insan gibi bizim de tahminlerimiz, öngörülerimiz oluyor elbette. Fakat olayların derinine inmeye başladığımız anda özellikle somut delillere, beden dilinden daha çok önem veriyoruz. Beden dili, kişinin ses tonu, öfke hakimiyeti vb. durumlar bizi yönlendirse de konunun çözümüne ulaşmakta bizi yönlendiren şeyler somut deliller. Görgü tanıklarının anlattıkları da her defasında olayları aydınlatmada etkili oluyor.
Bu sezon yaşadığımız bir olay tüm bu süreçleri anlamamız için iyi bir örnektir. Ormana piknik yapmaya giden bir ev hanımı izleyicimizin dikkati sayesinde aradığımız kişinin cesedini bulduk. Oysa ki, aynı bölgede havadan ve karadan arama çalışmaları yapılmış ama netice alınamamıştı. Antalya’da yaşanan bu ilginç vakayı ömrüm boyunca unutamayacağım.
Erdem- Sosyal sorumluluk projelerine önem verdiğinizi biliyoruz. Projelerinizden bahseder misiniz biraz? Yeni bir proje oluşumunuz var mı?
Müge Anlı- 10 yıl önce Ramazan'da dokuz ili dolaşan ve ihtiyaç sahiplerine yiyecek ve giyecek götüren yardım tırı ile başladı her şey. Sonra neredeyse tüm izleyicilerimizin katkısıyla Türkiye'nin en büyük kermesini düzenledik. Sonra çocuklarımız okul sonrası sokakta değil, güvenli bir ortamda vakit geçirsinler diyerek, sekiz ilde “Ödev Evleri” açtık. Ödev evleri, belediyelere ilham kaynağı oldu. "Haydi çocuklarımıza mont, bot, kırtasiye malzemesi gönderelim." dedim. 30 bini aşkın çocuğumuza ulaştık. Bilgisayar ve projeksiyon cihazları gönderdiğimiz okulları da buna ekleyebiliriz. Tekerlekli ve akülü sandalye dağıtımında rekora gidiyoruz.
Sevgi İzi projemizin artık herkes tarafından bilinir ve uygulanır oluşunun mutluluğunu yaşıyorum. Başlangıçta bu projeyi kaybolma riski yüksek gruptaki vatandaşlarımız için hayata geçirsek de, şimdi özellikle belirli bir yaşın üzerindeki çok sayıda vatandaşımız da yaptırmaya başladı. www.benibuldular.com adlı internet sitemiz üzerinden bu projeyi sürdürüyoruz.
www.patibuldular.com adlı sitemizle kaybolan evcil hayvanları aileleriyle buluşturuyoruz. Sistem tıkır tıkır işliyor. Rüya gibi ama bu projelerle yayında olmasam dahi hemen her gün bir insan ya da evcil hayvanı ailelerine kavuşturabiliyorum. Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığı Okuma–Yazma Seferberliği ise benim için en büyük gurur kaynağı. Tüm projelerimin içinde en büyüğü ülkemiz için sıçrama tahtası olan bu projedir.
Her şey canlı yayın sırasında ağzımdan çıkan, "Bir hayalim var, ülkemde okuma yazma bilmeyen hiç kimse kalmasın." sözleriyle başladı. Okuma yazma bilenler, bilmeyenlere öğretir. Bu işin de üstesinden geliriz diye yola çıkmaya hazırlanıyordum. Ancak Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Sayın Emine Erdoğan, okuma yazma seferberliği istiyoruz çağrımıza "Siz istiyorsanız, bu seferberlikte biz de varız." sözleriyle destek verdiler. Sonrasında ülke çapında büyük yankı buldu. Şimdi sıra okuma yazma seferberliği sayesinde sertifika alan vatandaşlarımızın diplomalarını görmeye geldi.
Erdem- Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüzün ceza infaz kurumu personeli için meslek günü projesi kapsamında kamu spotumuzda yer aldığınız için teşekkür ediyoruz. Personelimiz zor bir görev yerine getiriyor onlara neler söylemek istersiniz?
Müge Anlı- Ceza ve infaz kurumu personelleri kişilerin ıslah ve topluma yeniden kazandırılabilmeleri için çok önemli bir görev üstleniyor. Ceza ve infaz kurumu personellerinin her biri statüsü ne olursa olsun çok zor bir görev icra ediyorlar. Hem kurumların güvenliğini ve düzenini sağlamak, hem de kendilerine emanet edilen kişilerin psikolojilerini korumak adına yürüttükleri titiz çalışmalarda kolaylıklar diliyorum. Hiç kimsenin ceza infaz kurumuna girmesini istemesek de, toplumsal hayatın düzeni için cezalandırma da bir şart. Bu ceza sürecinde görev alan personelin her birine selamlarımı iletiyorum.
Erdem- Dergimizde her ay önemli bir değeri anlatıyoruz. Sizin için en önemli değer nedir?
Müge Anlı- İnsan hayatında bence kuşkusuz en önemli değer, doğruluk ve dürüstlük... Çünkü doğruluğu değer olarak kabul etmiş insanlar sadece kendi hayatlarında değil, başkalarının hayatlarındaki değerlere de saygı duyarak yaklaşırlar. Bu da toplumdaki düzenin sarsılmaması için önemli bir yapı taşı. “Bozuk bir saat bile günde bir kez doğruyu gösterir.” diye boşuna dememişler. Günün sonunda ne yaşarsak yaşayalım, iyisiyle kötüsüyle… Sonunda unutulmaması gereken en önemli şey, doğru ve dürüst insan her zaman kazanır.
Erdem- Yoğunluğunuz arasında bizi misafir ettiğiniz için teşekkür ederiz. Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
Müge Anlı- Tüm zorluklara rağmen hayatın yaşanmaya değer olduğunu unutmayalım. Hem kendi hayatımıza hem de çevremizdekilerin hayatına değer katmak için çaba harcamalıyız. Tüm personelinize, okurlarınıza en içten sevgi ve selamlarımı sunuyorum.
Röportaj: Hakan ERDEM