RÖPORTAJLAR:
hakaner6060@gmail.com
BLOG
Ülkemizde 6 Şubat sabahı saatler 04.17’de merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,7 büyüklüğünde meydana gelen ve 13.24'te Kahramanmaraş merkezli 7,6 büyüklüğünde 10 ilde hissedilen deprem hepimizi derin bir üzüntüye uğrattı.
Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketlerinden biri olan hatta dünyada benzeri olmayan bir afetin ardından bütün Türkiye deprem bölgesi için seferber oldu. Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kilis, Adana, Osmaniye, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da şiddetli şekilde hissedilen depremde, Türkiye genelinde bütün kamu kurum ve kuruluşlar, vatandaşlar tüm imkânlarıyla gerek bölgeye giderek gerekse yardım göndererek enkaz altından çıkarılan insanlarımıza destek oldular.
Türkiye, depremin ardından yaşanan ilk 24 saati hiç uyumadan geçirdi. Pazartesi gününün ilk saatlerinden itibaren benzeri görülmemiş bir dayanışma başlatıldı. Milyonlarca vatandaş elinden geldiğince “Ben ne yapabilirim?” düşüncesiyle hareket ederek başta AFAD olmak üzere tüm resmi kurum ve kuruluşlar aracılığıyla yardım tırlarına gıda ve ürün desteği sağladı.
Öyle büyük bir felaketti ki bu; yolları, havaalanlarını, geçiş güzergâhlarını dümdüz etti. Enkaz altında kalanları kurtarmak adına Türkiye genelinde birçok asker, polis, infaz ve koruma memuru, sağlık personeli gönüllü olarak afet bölgesine ulaşmaya çalıştı. AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) koordinasyonunda PAK (Polis Arama Kurtarma), JÖAK (Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı) ekipleri de hep birlikte canlarımızı kurtarmak için zamanla yarıştılar.
İnsanlar yaşam mücadelesi veriyor, kediler direniyor, köpekler çabalıyor, ekipler çırpınıyordu. Çünkü enkaz altından çıkarılan her can bir umut, her umut bir candı. Enkaz altında vefat eden her bir vatandaşımız için kahrolurken sağ kurtarılan her bir vatandaşımız için de seviniyor, ümitleniyorduk. Öyle derin hikâyelerle dolu bir afet ki; Ankara’dan, İstanbul’dan, Konya’dan, kısacası Türkiye’nin her yerinden bölge için dua ve destek yağıyordu.
Öyle ince düşünülmüş yardımlar vardı ki…
Mesela; Azerbaycan’dan arabasının üstüne yorgan ve yastıklar koyup yola çıkan bir vatandaş hepimizi duygulandırdı. İşte bu yüzden bazı arabaların maddi değeri paha biçilemez. Yüreğini yükler getirirsin ya uzaklardan… Bazı yorganlar daha örtülmeden kalpleri ısıtır. Bazen rota kalbin olur. Tam da öyleydi. Dünyanın birçok ülkesi acımızı paylaşmak ve destek olmak için yanımızda olmaya çalıştılar.
Ve 6 Şubat bize bir şeyi daha hatırlattı;
Gece sevdiklerine sarılıp yatanlar, gündüz tanımadıkları insanların yanına defnedildiler. Hayat böyle işte, bir dakika sonrasının ne olacağını bilemiyorsun. İşte bu yüzden birlik olmak, beraber olmak her zaman çok önemli.
Depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı olarak kurtulan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Allah, bütün felaketlerden ülkemizi korusun ve muhafaza eylesin.
Hakan ERDEM
Gazeteci-Yazar